“Köprüde dikiliyorum. Birdenbire,
acımasız bir netlikte farkına varıyorum. Bir tek ben olmadığımı
anlıyorum. Bunu daha önce de yaptığını biliyorum. Diğer
konularla. Başka şehirlerde. Başka köprülerde. Ama önemi yok.
Onlar ben değildi.”
Emma Searfoss hayatı boyunca,
kendisini taciz eden üvey babasından kaçmıştı. Evden
ayrılmasının sebebi oydu. Hepsinden önemlisi kontrol edemediği
öfkesinin sebebi oydu. Yeni dairesinde mutfağını tamir etmek için
yardıma komlusu geldiğinde, adamın
esrarengiz büyüsü Emma'nın içindeki alevi sakinleştirmişti.
David sakin ve kontrollüydü, ve Emma onun yanındayken hayatında
ilk kez hissettiği bir güven duygusuna kapılmaya başlamıştı.
Emma tehlikeli bir çizgide yürüyordu, fakat David'in çekimine
karşı koymak neredeyse imkânsızdı.