Burak, hayatını
çini sanatına adamış olan evgili dedesini kaybedince büyük bir
sarsıntı geçirir. Derin üzüntüsüne pişmanlık ve suçluluk
duygusu da eklenince ne yapacağını bilemez. Onu bu durumdan gene
dedesi çıkaracaktır.
Burak dedesinin
vasiyetini yerine getirmeye çalışırken, biz de onunla birlikte
çini sanatının umutsuzluğu umuda,üzüntüyü neşeye dönüştüren
iyileştirici gücüne tanık oluruz.
Yarım Kalan
Çini, bir çocuğun çok sevdiği birinin ölümünün ardından
yaşadığı acılarla nasıl başa çıktığını anlatan duygu
yüklü bir öyküdür.